21 Haziran 2016 Salı

BİR MACERA GÜNLÜĞÜ



Uzuun zaman sonra ne olduysa dedim artık yazmalıyım. 

Küçüklüğümden beri hayalini kurduğum yazı yazmanın temellerini ilk defa atıyorum. Ne konu da olursa olsun artık kendime engel olmamalı, edebiyat parçalayamasam da yazmalıyım dedim... 

Velhasıl kelam senelerdir blog konusunda şüpheleri olan yapamayacağını düşünen ben şimdilerde biyerden başlamanın keyif ve mutluluğu içindeyim.

Araştırmayı, gezmeyi, okumayı seven biri olarak edindiğim tecrübeler ve hayatın içinden anekdotlarla bu serüvenimi artık yazmaya karar verdim. Yazmak, yazabilmek hayatın insanlara vermiş olduğu bir lütuf olduğunu düşünürüm. Bu lütfu içimde taşıyor olabilmeyi çok isterdim. Fakat o ışığı kendimde hiçbir zaman göremedim :) 




Seneler seneler önce kitapla tanışıklığım "Şeker Portakalı" sayesinde oldu. İlk elime aldığım andan itibaren soluksuz saatler içinde geceye kadar okuyup bitirdiğimi hatırlarım. Küçük bir odada dizlerini kırmış duvara yaslanarak kitabın büyüsüne kendini kaptırmış küçük bir kız çocuğu. Milat kabul ettiğim o an; beni kitaba yakınlaştıran bunun yanında hayatıma yön vermeme yardımcı olan, hayat felsefemi oluşturan, içimdeki çocuğu yaşatmamı sağlayan an'dır.
Bu yüzdendir ki; 
Okumayı,
Gezmeyi,
Öğrenmeyi,
Yeni yerler görmeyi,
Farlı lezzetler tatmayı,
Hayattan zevk almayı severim.

Size tavsiyem hayatınızın mottolarını kendiniz oluşturun. Ne yapmak istediğinizi, ne olmak istediğinizi, neyi başarmak istediğinizi bilen sizsiniz. Neyi sevip sevmediğinizi en iyi bilen kişi yine sizsiniz. Hayatınızın mevsimlerden ibaret olduğunu unutmayın kışı da baharı da yaşamak sizin elinizde. Hayatı gözü kapalı yaşayanlardan olmayın. 

Buralı olmayan,

Hayal dünyasından Bargee...